Bilim, metot bunlar güzel kelimede dil üzerine tartıştığımız her şeyde bol miktarda atmasyon var. Daha geçen gördüğüm bir garipliği anlatayım.

Bitliste bir köy var sevan oranın gerçekte ismi ermenice papşên diyor. Kaynakçaya bakıyorum 1848 ermeni bir adam söylemiş. Sonra devam ediyor pap ermeni bir adamın ismi şen ise ermenice demiş. Açıklamasını okuyorum türkçeye ermenice, gürcüce, farsça ve avesta dillerinden geçmiştir orjinali ermenicedir diyor. Kelimeyi başka sitelere taşıdım onlarda aynı şeyi söylüyor ama biri şunu yazmış bu kelimin ilk yazılı hali ortaçağ türkçe kaynaklarındadır demiş. Hepsi üstü kapalı ilk türkçe eserlerde görülmektedir demiş. İşte Perviz ve lahana turşusu hepsi birbirinden kopyalamış kimsede şunu sormamış ilk türkçe eserlerdeyse erminiceden geldiğini nasıl biliyoruz? Uydurulmuş çünkü.

Bitlisteki 1555 vergi dökümanlarına bakıyorum(bu kaynağa diğer eserlerinde atıflamış bu arada sadece 19 20 yüzyılda ermenice yapmak istediklerinde görmezden geliyor) Şin ve bâbşin isimli iki köy var papşên yok. biri şin diğer şinin kapısı. Şinde Mezarlık, diş, yaş bir şeyin kökü türkçe emmek vb tonlarca anlamı olan cümle içinde kök ve ek olarakta farklı anlamlarda kullanılabiliyormuş. Muhtemelen anlamı mezarlık ve mezarlığın kapısı olan köy.

Bunun gibi tonlarca şeyi sorgulamadan direkt kabul ediyoruz benzer şekilde hind avrupa teorisi (1den 10'kadar sayıları aynı olan ve doğadaki sesleri kelime olarak kullanan dilleri grubu.) Ural altayında çöktüğü yazdığı için çöktüğünü kabul ediyorlar ama hiç kimse neden çöktü diye sorgulamıyor. Açıklayabilende yok. sadece hind avrupadaki 1den 10 sayıları ural altaya uymuyormuş bu kadar. diğer argümanlar sadece ırkçılık içeren 19 yüzyıl yazıları "orta asyalılar ilkel osmanlı gelişmiş aynı dil olamazlar" gibi ifadeler. Sonra genetik diye bir şeyler uydurmuşlar gösteremedikleri proto hind avrupa dilindeki kelimeler uyduruyorlar bunlar türkçe dahil bütün dillere uyan yuvarlak kelimeler çünkü doğadaki sesler. yürüme sesi inek sesi arı sesi tekerlek sesi vb. Ural altayda benzeri aradığında doğadaki sesler hind avrupaya dayandırıldığı için bu teoride kullanmana da izin vermiyorlar. Sosyal bilimlerin bilim olmama sebebi bu. Gerçeklerden çok güçlü olanların ne söylediği üzerine kurulu.